0

Tipografiye Pazarlamacı Bakışı

Posted by M. Gizem Akbulut on 15:25 in
Tipografi yazıyı bir forma sokma sanatı ve tekniğidir. Yani tipografi elle yazı çizme sanatıdır. Peki tipografi neden bu kadar önemlidir? Bunun pazarlama bakış açısında göre en önemli sebebi yazı sanatının anlamı ne olursa olsun, hislerimizi yönlendirmesidir.

Örneğin siz yazı karakterinde eğlenceli, renkli ve umut verici bir yazı sanatı kullanırsınız ama yazdığınız şey korkudur. (resim 2'deki gibi) o zaman tüketicisinin algısında korkuyu değil, umut ve eğlenceyi uyandırırsınız. Bu da sizin algınızda korkunun umuda dönüşmesini ve o ürünün korkuyu yenebileceği imajını uyandırır.

Sadece basılı reklamlarda değil, internet dünyasında da tipografi çok önemlidir. O web sitesinin veya bannerın algımızdaki yerini yazı sanatı belirler. Düzeni, netliği ve renkleri biz düşünmesek de algımızı yönlendirir. Düşünün ki Honda'nın yandaki reklamında "Fear" yazısı ariel ile yazıldı bu etkiyi bırakır mıydı üzerinizde? Cevabı kesinlikle hayır.

Bir çok ünlü markanın logolarındaki yazım karakterlerini düşünelim kaç tanesi düz yazı fontu? Neredeyse hiç biri, çünkü tipografi burada da önemli rol oynayarak marka imajı ile paralel hareket etmek zorunda. Her zaman marka algısı ve pazarlama tekniklerinde 360 derece bakış açısından bahsediliyoruz. Bu konu da küçük bir ayrıntı olarak görülsede bana göre marka imajını belirlemede önemli bir rol oynuyor.

Bu tarz görsel konuları sözlerden daha iyi örnekler yani görseller ifade eder. İşte size yaratıcı ve iyi tipografi örnekleri...

Tecavüz ile ilgili çarpıcı tipografi uygulaması











Başarının arkasındaki yoğun çalışma ile Fedex








HSBC ve araba kredisi uygulaması

0

Dijital dünyada ürün tanıtma yöntemleri-bölüm 1-

Posted by M. Gizem Akbulut on 19:32 in
Hepimizin bildiği gibi internet kullanıcılarına geniş bilgi kaynağı sağlıyor, yeni bir ürün veya marka ortaya çıktığında da iletişim kaynaklarından bütünleşik olarak faydalanmak gerekiyor. Yeni bir ürün lansmanında yapabileceklerimizi 3'e ayırmamız gerekirse;
1.Geleneksel yöntemler
2.Sosyal Ağlar
3.Online pazarlama araçları olarak bölümlendirebiliriz.

1.Geleneksel yöntemler:
Son dönemlerde dijital dünya ne kadar gözde bir ürün pazarlama ağı olarak görünüyor olsa da yeni bir ürün veya marka lansmanında geleneksel yöntemleri yani görsel, yazılı ve işitsel medyayı kullanmak daha önce görünmemiş bir ürün veya marka için büyük kitlelere ulaşmada önemli bir kaynak. Bu kaynağı en verimli şekilde kullanmak için tüketicinin dikkatini çekmesi sağlanmalı. Demek istediğim ürünün özellikleri yansıtılırken haber değeri taşıyacak nitelikte bir iletişim dili kullanılmalı, Var olan ürünlerden farkı nedir?, tüketiciye sağladığı en büyük fayda nedir?,sorularına net cevaplar verilerek tüketicinin ilgisi çekilmelidir.

2.Search Engine Optimization (SEO):
Online kaynakları kullanmadan önce, ürün veya markanın tanıtılacağı web sitesi veya blog gibi merkez alanı olmalı.Ürün lanse edilirken potansiyel müşterilerinizi iyi optimize edilmiş kolay ulaşılabilen, ürünü veya markayı tanıtan metin, resim veya videolar içeren bir sayfa ile karşılamanız doğru olacaktır.
Bu sayfa yazılırken kodların aramalara uygun olarak yazılmasına, title taglerinin doğru olmasına, header textine, doğru url adresine ve ürününüzü en yalın ve doğru anlatan meta taglere sahip olmasına dikkat edin. Ayrıca markanızın anasayfasının görünen bir alanındanda bu sayfaya yönlendirme yapmanız da site trafiğini arttıracaktır.
3.Email pazarlaması:
Toplu email gönderimi sizin hali hazırdaki müşterileriniz ile iletişim sağlamanın en güvenilir yoludur. Var olan müşterilerinize ön sipariş imkanı veya indirim imkanı sağlayarak yeni çıkacak ürünü piyasaya sürmeden, müşterilerinizi ayrıcalıklı hissettirerek lanse etmeye başlayabilirsiniz. Bu durum aynı zamanda var olan müşterilerinizde aranızdaki güvenin artmasına yardımcı olacaktır.

0

Sosyal Medya oyunları geleceğin reklam alanı mı?

Posted by M. Gizem Akbulut on 12:31 in
Artık sokaktan geçen kime Facebook deseniz ne olduğunu biliyor. Dünya sıralamasında Facebook kullanıcı sayısı olarak 4. Sırada olmamızda bunun sayısal göstergesi.


Facebookta ne yapıyoruz?

Yaş ortalamalarına göre sıralandırdığımızda en yüksek kitleyi 18-24 yaş arası olan kullanıcılar kaplıyor(%33.9), daha sonra sırası ile 25-34 (%28.8),14-17(%18.3), 35-44(%11.2), 45-54 (%3.8), < 13 (%1,7), 65+ (%1.3) ve son olarak 55-64 (%1.0) sıralanıyor. 18-24 yaş arası kullanıcıların gündelik yaşamlarını düşündüğümüzde üniversitede okuyan veya yeni liseden mezun olup çalışma hayatına atılacak olan gençlerin yaş aralığı olduğunu görüyoruz. İşsizlik oranlarının çok yüksek olduğu ülkemizde en çok boş vakitte doğal olarak bu yaş grubunda. 18-24 yaş aralığındaki gençlerin Facebook alışkanlıklarına baktığımızda video paylaşma, karikatür okuma, resimlere özlü sözler ekleme veya bir page’e üye olarak kendini bu gruba ait hissetme olduğunu görüyoruz.
Peki oyunlara olan ilgileri ne durumda?
Emarketer’in yayınladığı rakamlara göre social gaming (sosyal oyun) 2009’dan bugüne %60 oranında artış göstermiş. Türkiye’de de durum çok farklı değil. Özellikle 18-24 yaş grubunun neredeyse tamamı en az 1 kere farmville oyununa girmiş. Kendi ilgi alanlarına ait olan oyunları aktif olarak oynuyorlar. Bu rakamlar gün geçtikçe de artıyor.


Bu rakamlar Sosyal Medya reklamcılığınında da dikkat çekiyor. İnsanların gündelik yaşamları içerisine reklamları entegre ederek, markaları onlardan biri haline getirmek için oyunların içinde kullandıkları item’ları markalar ile özdeşleştirmek, marka- kullanıcı ilişkisinde güçlü bağlar oluşturacaktır. Dr. Pepper’s içecek markası bu uygulamayı Zynga oyunlarından restaurant city’de gerçekleştirdi.

50’sweek kutlamaları yaparak, Elvis , Grease ve Dr Pepper’s’ı birleştirdi. En altta videosunu bulabileceğiniz 1977 yılı Dr. Peppers reklamını da oyun kullanıcıları tarafından sürekli takip edilen bloglarından yayınladılar. Dr. Pepper’s içecek makinası, Dr Pepper’s yemek tarifi ve Dr Pepper’s Billboard’u gibi itemlarla da kullanıcılarla kendi markasını birleştirdiler.


Not: eMarketers’a göre 2009 yılında olan 183 milyon $’lık sosyal oyun reklam geliri, 2010’da 220 milyon $’a, 2011’de ise 293 milyon $’a ulaşması bekleniyor.



1

Pazarlama Terimleri -1-

Posted by M. Gizem Akbulut on 16:35 in
Deneyimsel Pazarlama:
İlişkisel pazarlama
Yeni Müşteri Elde Etme (Potansiyel Müşteri) Programları, Mevcut Müşterilere Çapraz Satış Programları, Müşteri Elde Tutma (Retention) Programları, Müşteri Bağlılık Programları,Müşteri Hareketlerini Yönlendirme Programları, Müşteri Değerini Yönetmeyi Hedefleyen Programlar,Pasifleşmeyi Önleme Programları (Churn Management), Müşteri Aktivasyon ve Geri Kazanım Programları, Ürün Kârlılığını Artıracak Programlar, Kişisel ıletişimi Artırmaya Yönelik Programlar,
Bağlılık Programları, Frekans Programları, Life-Style / Yaşam Tarzı Bazlı Programlar, Life-Stage / Yaşam Evresi Bazlı Programlar, Topluluk Yönetimi Programları, Entegre Kanal Yönetimi Uygulamaları

Viral ya da viritük pazarlama: Bunlar arasında en çok bilineni olan viral ya da viritük pazarlama,genelde e-mail ya da internet üzerinden yapılan eğlendirici ya da bilgilendirici çalışmaları ifade eder.Pek çok yaklaşımda advergame ve türü oyunlar da bu kategoride değerlendirilir.

Buzz pazarlama: Bir başka popüler ağızdan ağza pazarlama biçimi buzz pazarlama ya da Türkçe
çevrimiyle fısıltıyla pazarlama, üst profilli eğlence veya haberleri oluşturarak ve yayarak, insanları markalar hakkında konuşmaya zorlayan yöntemleri ifade eder.

Buzz PR Fısıltıyla pazarlamanın internette dijital halkla ilişkiler kanalı olarak uygulanan biçimi
de, Buzz PR ya da fısıltıyla halkla ilişiler olarak adlandırılıyor. Bu yöntem bu yazının da konusunu oluşturuyor.

Grassroots marketing ve Evanjelist pazarlama : Türkçeye esastan pazarlama olarak
çevirebileceğimiz grassroots marketing, marka gönüllülerinin yetiştirilip, bunları motive ederek bir açılım yakalamayı amaçlar.

Cemaat pazarlama olarak Türkçeye çevirebileceğimiz community marketing, markalarla ilgili fan kulüp, topluluk, dernek gibi marka toplulukları oluşturarak yada en azından bunları destekleyerek markayla ilgili fikir dolaşımını sağlamaktır.

Dava destekli pazarlama olarak tanımlayabileceğimiz cause-related marketing, markalara bağlı, sadık tüketici grupları yaratmak için sempati yaratma fikrine odaklanır ve bu doğrultuda sosyal konulara destek verir.

influencer marketing, Türkçe çevrimiyle hatırlı pazarlama olarak çevirebileceğimiz influencer marketing, toplulukları konuşturmaya yöneltecek kanaat önderlerini ortaya çıkarmayı hedefler.

Referanslı pazarlama olarak adlandırabileceğimiz referral programs, ürün ya da hizmet
memnuniyetinin yayılımının hızlanması için araçlar geliştirmeyi ifade eder. Ürün besleme yönteminin karşılığı olan product seeding; doğru ürünü, doğru zamanda, doğru kişiye doğru bilgilerle tanıtmayı amaçlar. Marka bloglama yöntemi; sadakat, şeffaflık ve paylaşım mantığı üzerine bloglar yaratmak ve bunlara katılım gerçekleştirmek mantığını güder.

Nano Marketing
Konuşmalı pazarlama olarak adlandırabileceğimiz conversation marketing’de bir markayla ilgili
konuda ağızdan ağza yayılacak bir fısıltı başlatmak amacıyla yaratılmış eğlenceli ve dikkat çekici
reklamlar, ilginç cümleler, e-postalar, organizasyonları veya çeşitli tanıtım araçları yer alır.

ABC Analizi (ABC analysis): Ürün gruplarını bir kârlılık ölçüsüne göre sıralayan ve gruplayan bir analizdir. Hangi ürünlerin devamlı stoklarda bulundurulması, hangi ürünlerin stoklarının tükenmesine zaman zaman izin verilmesi ve hangi ürünlerin stoklardan çıkarılması gerektiğini belirlemek amacıyla kullanılır.

Atmosferik (Atmospherics): Mimari, ışıklandırma ve yerleşim gibi dikkat çeken ve satışları uyaran faktörler - mağaza içi dekor.

Başabaş noktası (Breakeven point): Toplam gelirlerin toplam giderlere eşit olduğu satış miktarı. Bu miktardan daha fazla satış kârlılık sağlayacaktır.

Bağlı talep (Derived demand): Bir başka nedene bağımlı olarak değişen talep. Endüstri mallarının talebi o sektörün ürettiği tüketici mallarının talebine bağlıdır.

Benchmark (Benchmark) : Bir perakende işletmenin kendi performansını benzer bir strateji uygulayan bir başka perakendeci ile kıyaslayarak değerlendirmesi.

Birlikte markalama (co-branding): Tek bir ürün üzerinde imalat yapan iki firmanın iki markasının biraraya getirilerek tek bir ürün markası olarak sunulması

Büyüme aşaması (Growth Stage): Ürünün yaşam evrelerinden satışların arttığı dönem.

Çapa dükkân (Anchor store): Bir yerel alışveriş merkezinde bulunan ve müşteriler için bir çekim (cazibe) merkezi görevini yapan büyük, iyi bilinen bir perakende işletmesi.

Çekme stratejisi (Pull strategy): Nihai tüketicilere yönelik olarak yapılan ve onları
perakendecilerden ürünleri istemeye cesaretlendiren tanıtım, tutundurma, reklâm ve benzeri
etkinlikleri içeren strateji

Dayanıklı mallar (Durable goods) : Uzunca bir süre kullanım ömrü olan mallar.

Dayanıksız mallar (Non durable goods) : Kısa bir süre içinde bir ya da birkaç kullanımda tüketilen mallar.

Erken benimseyenler (Early adopters): Kendi sosyal konumlarında yeniliklere öncülük eden ve diğer insanlar için bilgi tecrübe kaynağı olan insanlardır.

Gerileme dönemi (Decline stage): Ürünlerin yaşam evrelerinden, satışın ve kârlılığın düşüş gösterdiği dördüncü ve sonuncu dönemdir.

Giriş aşaması (Introduction stage): Ürünün yaşam evrelerinden ilki ve yeni bir ürünün pazara sunulduğu dönemdir. Bu dönemde satışların artış hızı yavaş, kârlar düşüktür.

Gizli müşteri (Mystery shopper): Müşteri memnuniyetini, satış standartlarını ve hizmet anlayışını denetlemek amacıyla çoğunlukla bağımsız kuruluşlar veya danışmanlar tarafından yürütülen bir değerlendirme ve iyileştirme çalışmasıdır

Gondol (Gondola) : Sırt sırta raflarla oluşturulmuş, ortada bir ada gibi konumlandırılmış self servis tezgâh

Hatırlatıcı reklâm (Reminder advertisements): Bir ürünle ilgili olarak önceden verilen bilgileri ve eğitimleri pekiştirme yoluyla hatırlatma ve isimleri zihinlere yerleştirme çabasıdır.hı.

İlişki pazarlaması (Relations marketing): Mevcut müşteriler arasında bağlılığı yaratmak ve sürdürmek amacıyla tasarlanan pazarlama çabalarıdır.

İtme stratejisi (Push strategy): Dağıtım kanalı üyelerine, aracı kurumlara yönelik olarak yapılan ve onları ürünleri sipariş ederek stoklamaya cesaretlendiren tanıtım, tutundurma, indirim, prim vb. etkinlikleri içeren stratejidir.

Jenerik ürün (Generic product) : Yalnızca genel ürün sınıfı ile isimlendirilen ürünler.

Kapsam (Coverage): Bir perakendecinin hedef pazarında bulunan ve belirli bir medya kanalında verilen reklâmın ulaşabileceği potansiyel müşterilerin teorik sayısı

Karşılaştırmalı reklâm (Comperative advertisements): Bir markanın rakiplerine göre güçlü yönlerini öne çıkaran reklâmdır.

Kolayda mallar (Convenience goods): Sıklıkla ve kolaylıkla satın alınan ucuz tüketim malları.

Konserve sunuş (Canned presentation): Bütün müşteri adaylarına hiçbir değişiklik yapmadan söylenen ezberlenmiş, standart satış mesajı.

Marka genişletme (Brand extension): Mevcut bir marka ismini yeni bir ürün için kullanmak.

Mevsimlik indirim (Seasonal discount): Düşük talep dönemlerinde gündeme getirilen fiyat indirimidir.

Mevsimlik mal (Seasonal goods) : Satışları yılın içinde bulunulan dönemine bağlı olarak büyük dalgalanmalar gösteren mallar.

Özel markalama (Private branding): Toptancı veya perakendeci firmanın adı altında satılmak üzere üretilen ürünlerdir.

Prestij fiyatlandırma (Prestige pricing): Müşterilerin çok düşük olduğunu düşündükleri fiyatlarda satılan malları ve hizmetleri satınalmayacakları varsayımına dayanan bir fiyatlandırma sistemi.

Proaktif strateji (Proactive strategy): Bir ürün geliştirmek için uygun fırsatları araştırmak amacıyla büyük kaynakların ayrıldığı iddialı yenilik stratejisidir.

Rekabete yönelik fiyatlandırma (Competitive oriented pricing): Bir perakendecinin fiyatları belirlerken maliyet-talep gibi faktörleri değil rakiplerin fiyatlarını gösterge olarak kullandığı bir fiyatlandırma yöntemi.

Soğuk tarama (Cold canvassing) : Bir müşteri adayını telefon rehberinden veya diğer kaynaklardan belirleyip telefonla üzerine gitmek.

Tam rekabet (Pure competition): Çok sayıda satıcının benzer ürünlerle birbirleriyle rekabet ettiği piyasa.

Adhesion: Bir programın, ilgili hedef kitle bazında izleyicilerinin, tüm izleyicilere oranı. İlgili hedef kitle izleyicilerinin toplam izleyici sayısı içindeki oranı.

Affinity Index: Bir hedef kitlenin, analiz konusu programdaki izleyici yoğunluğunun, tüm kişiler içinde varolma yoğunluğuna oranı. programın bu hedef kitle tarafından özlellikle tercih edilip edilmediği saptanır.

Average Minute Rating: Dakika başına düşen ortalama izleyici oranı.

Clutter: Tv ve radyoda kısa bir sürede üst üste yayınlanan reklam, program tanıtımı, duyuruların toplamı. Kirlilik(reklamın etkinliğini azaltıcı etkisi nedeniyle olumsuz anlamda kullanılır

0

Gençlik Pazarlamasında Marka Elçiliği

Posted by M. Gizem Akbulut on 23:01 in
5 aylık ara verme döneminden sonra, çok daha farklı bir bakış açısı ve uzmanlık alanıyla geri dönüyorum...
Bu dönem benim için tam bir bilgi biriktirme dönemi oldu, her insanın dönem dönem yapması gereken, kendine yatırım yapması gereken dönemler vardır işte benimki de bu oldu.
Bunca zaman sonra ilk yazmak istediğim konu ne kadar basit görünsede etkili bir yöntem olan marka elçiliği. Peki nedir marka elçisi?
Marka Elçisi siz ve marka arasındaki bağdır.Markayı tanıtır, kullanır ve markaya karşı bağlılık kazandırır. Günlük yaşantımızda daha çok sanatçıların yaptığı Marka Elçiliğini görürüz.
Puma'nın Marka Elçisi olarak kafayı fitness'a takmış Ebru Şallı'yı kullanması buna iyi bir örnek olarak verilebilir, ama benim asıl bahsetmek istediğim, sizin benim gibi olan her zaman etrafımızda olan, özellikle satış potansiyelinin yüksek olduğu üniversite gibi kurumlardaki marka elçileri.
En temel özellik olarak;
Sosyal ve girişken olmaları
Yaratıcı olmaları
İkna kabiliyetlerinin yüksek olması
Markaya olan inancının tam olması beklenir.
Bu öğrenciler bu iş için ne kadar para alıyor olsalarda markanın yaratacağı stratejiye göre, bu işi gönüllü ve gizli olarak yürütebilirler. Tamamen bir WOM etkisi yaratmaları beklenir. Marka ile ilgili ürünler kullanırlar. Bu ürünleri arkadaşlarına tavsiye ederler. Bazen giydikleri kıyafette markayı taşırlar, bazen yaptıkları etkinliklerde marka tanıtımlarını gerçekleştirirler. Aylık marka ile yapılan toplantılarda diğer öğrencilerin marka hakkındaki görüşlerini iletip, marka için knowhow toplarlar. Öğrencilerin kendi aralarında görüşüp de ah şu olsa ne kadar iyi olur dedikleri etkinlik gibi onları cezbedici organizasyonları marka ile birlikte düzenleyerek sadık müşteri algısının tohumlarını atarlar.
Gençlik pazarlamasında yeni ama aynı zamanda çok da etkili bir yöntem olan Genç Marka Elçileri, yaratıcı pazarlama tekniklerine güzel bir örnek teşkil etmesiyle de ayrı bir önem taşıyor.

0

Diesel LoveMark Sembolu

Posted by M. Gizem Akbulut on 15:56 in
Malum pazarlama demek artık tüketicinin algısında yer ederek ürününüze ihtiyaç duymasını sağlamak demek.Geçmiş yıllarda böyle bir kavram olmamasının sebebi ise tüketicinin algısının devamlı yeni ürünlere ihtiyacı olmasından kaynaklanıyordu.

Bu iki cümle değerlendirmeye alındığında tüketici algısını yönetmek için kullanılan yöntemlerin sayısının çok fazla olmasıyla birlikte başlangıç noktasının marka imajı olduğunu biliyoruz.
Son dönem pazarlama trendi dolayısıyla tüketicinin yönlendirmesi ise duygusal ihtiyaçlara hitap etmek gerektiği yönünde.
En sık kullanılan temalar ise;
Sex
Abartı
Mizah
Müzik
Bu temel bilgiyi aktardıktan sonra artık ana bahsetmek istediğim konuya geçebilirim.
Dieselin yeni kampanyası "Sex sells* *unfortunately we sell jeans…".
Diesel jean markası olarak asiliğin,gençliğin,fit ve güzelliğin simgesi olarak görülüyor.Son kampanyasında da bu temaya kesinlikle uygun hareket ederek asi,güzel ve seksi bir temayla karşımıza çıkmış.











Duygulara hitap ederken en sık kullanılan temalar ise sanki dieselin reklamlarına bakılarak belirlenmiş gibi.Birazdan bunu desteklemek amaçlı sizlerle kampanyalarından birkaç örnek koyacağım.Herbiri görsel olarak çok başarılı ve sembolize ettikleri temayı çok iyi ifade ediyorlar.Belki bunlardan feyz alarak bizde tüketiciyi içine çeken kampanyalar gerçekleştirebiliriz.
Abartı










Mizah











Not:Diesel'den muzik temasınıda en kısa zamanda uygulamasını bekliyoruz 4'lu tamamlamak gerek değil mi:))

0

Sosyal Kurumsal Sorumluluk

Posted by M. Gizem Akbulut on 20:18 in
Sosyal Kurumsal Sorumluluk derken kastedilen firmaların kurumsal kimlikleriyle uyum saglayan yani en azından saglamasi gereken ve yapılan kampanyanın bu uyum cercevesi icerisinde sosyal paydaslarına karşılıksız fayda getirmesi için gerçekleştirilen kampanyalar bütünüdür diyebiliriz.Sosyal kurumsal sorumluluk kampanyalarının firma açısından en büyük kazanımı ise tüketici bağlılığını arttırmasıdır.Günümüz koşullarında her firma aşağı yukarı aynı kalitede benzer tasarımda, benzer hizmetlerle tüketicilerin karşılarına çıkmaktalar. Bu durumda firma açısında müsteri sadakatini kazanmasını güçleştirmektedir. Tüketiciler artık ürünlerden somut faydayla birlikte soyut faydada beklemektedir ki işte bu noktada iş sosyal kurumsal sorumluluk projelerine,sponsorluklara düşmektedir.
İlk başta sosyal kurumsal sorumluluğu tanımlarken firmaların kurumsal kimlikleriyle uyum sağlaması gerektiğini vurgulamıştım. Her firma kendini farklılaştırması gerektiğini ve artık bunu müşterinin algısıyla yapabileceğinin farkında olduğundan sorumluluk kampanyalarında da patlama yaşanıyor.Bir konuda da ne kadar çok örnek varsa tüketici bu konu hakkında o kadar bilgi sahibi oluyor.Bu durumda tüketicilerin bağlılık algısını oluşturmada firmaların zorlanmasına sebep oluyor.
Halbuki çözüm basit.Eskiden firmalar sorumluluk kampanyaları yaptıkları zaman bu kampanyalardan kazanç sağladıklarını ifade etmekten kaçarlardı ve firma ile ilgilisi olmayan nedenler öne sürerek tüketicileri kandırdıklarını sanarlardı.
Şu anda önde olan firmalara bakıldığında bu firmaların şeffaflık öğesini ilke haline getirdiklerini görebiliriz.
Global markalarda liderler arasında olan Coca-Cola company'e bir bakın.Kendi maliyet kalemleri arasında su tüketiminin önemli bir yer tuttuğunu çünkü depozitolu şişeleri tekrar kullanıma sokmak için yıkama işleminden geçirdiklerini, tahmin etmek zor değil ki bunu kendileri de ifade ediyorlar buna karşılık olarak bir sosyal kurumsal sorumluluk projesi gündeme getirmişler.Temiz su kaynaklarının her geçen gün azaldığı bangır bangır bilim adamları tarafından ifade ediliyor. Kendilerininde maliyetlerinde temiz su kullanımı büyük yer kaplıyor bu durumda gerçekleştirdikleri sorumluluk projesiyle, fabrikalarındaki depozitolu kola şişelerini yıkarken su yerine,yüksek sıcaklıkta buhar kullanarak su tüketimlerini minimize etmeyi başarmışlar,buna ek olarak da Türkiye'deki tarım alanlarında damla sulama konusunda projeler gerçekleştirerek hem çifçiyi bilgilendiriyorlar,hemde ürün verimini arttırıyorlar. Bunların hepsine ek olarak birde tüketici bağlılığını arttırmış oluyor.Her açıdan win-win sağlanan bir sorumluluk projesi. Kendilerininde içecek sektöründe olmaları dolayısıylada kurumsal kimliklerine de son derece uyum sağlıyor.

Bir başka global marka olan IBM'e bakarsak onlarda her açıdan win-win olarak değerlendirdiğimiz bir sosyal kurumsal sorumluluk projesi yürütmekte. IBM kendisine doğal afetlerle mücade konusunda bir sorumluluk yüklemiş durumda.Çin'de 2001 yılında meydana gelen depremle birlikte ilk olarak başlamış olan proje,IBM'in para yardımından daha önemli bir yardımda bulunduğunu ispatlar nitelikte.Çin depreminden sonra IBM kendi teknolojik alt yapısını ve bilgili çalışanlarını kullanarak bu afet durumdan meydana gelen iletişim ve bir takım teknoloji ile çok daha kısa sürede çözülebilecek kurtarma operasyonlarına destek sağlamış.Bunu daha sonra gerçekleşen Hindistan ve Asya'nın belirli bölgelerinde gerçekleşen tsunami felaketinde kullanmış.Hem çalışanlarını olayın içine dahil ederek çalışan sadakati,tüketicilerin en zor dönemin yanlarında onlara destek vererek elde ettiği tüketici sadakati ile birlikte kendine de yeni bir iş alanı elde etmiş oldu.Bu durumu gören devletler doğal afetler meydana gelmeden önce bir takım lojistik ağ,iletişim ve veri merkezleri gibi konularda ilk adres olarak IBM'e gelerek kendilerine sistem geliştirmeleri için IBM'e ortak çalışmalar yürütmeye başladılar.Alın işte size gene hem kurumsal kimlik hemde sosyal kurumsal sorumluluk projesinin ortak olarak görülmesinin bir somut faydası daha.Şu anda IBM Smarter Planet projesiyle global sorun çözmede 1.şirket olarak görülmekte.

Son olarak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki sosyal sorumluluk birkaç kişinin veya bir departmanın proje olarak yürütebileceği basit bir olgu değil. Sosyal sorumluluk pazarlama departmanının şirket imajını yükseltmek için bulduğu cin fikirlerle değil, firma kültürüne işlemiş davranışlarla olur.

Copyright © 2009 M. Gizem Akbulut All rights reserved. Theme by Laptop Geek. | Bloggerized by FalconHive.